Eğer blogumun takipçisiyseniz ve arada bir girip bakıyorsanız farketmişsinizdir ne kadar zamandır bloguma uğramadığımı.. En ilk nedenlerinden biri Soma'da yaşanan üzücü olaylardan sonra elim klavyeye varmadı. İçimden yazmak gelmedi. Allah'ım hepsinin mekanını cennet eylesin, onlar için eylem yaparak, baret takıp yerde oturma eylemi yaparak, Soma'ya gidiyorum diyip orada yok check-in yapıp yok fotoğraf çektirerek bakın ben de burdayım diye göstermelik iyiliklerle şehitlerimize hiçbir faydamız dokunmaz. Onlar için yapabileceğimiz EN GÜZEL şey oturup birer FATİHA okumaktır. Eğer bu yazıyı okuyorsanız siz de okuyun bir tane ruhlarına yollayın, en azından onlar için bunu yapabilelim.
Yazamamamın bir ikinci nedeni ise ' Final Hafta' mın gelip çatmış olması. Finaller, proje ödevleri, teslim edilmesi gereken paftalar derken (iç mimarlık öğrencisiyim) aradan resmen 2-3 hafta geçmiş ben bile sayamadım. Şimdiye kadar sınavlarımın çoğunu atlattım ama benim için en önemlisi 'proje' dersim ve teslimleri. Bu dersimde bize boş bir arsa veriliyor, şartlar sunuluyor ve o şartlara göre kendi evini tasarlıyorsun her ayrıntısına dek. Sonra o projeyi 4 jüri hocanın karşısında sunuyorsun. Neden sizinle paylaşıyorum ? Çünkü blogumdasınız :D Elbette sizinle paylaşacağım :) Ondan öte evim sizi de ilgilendiriyor çünkü Japon geleneklerine uygun bir ev tasarladım. Adını da 'Nihon House' koydum. Yarın veya yapabilirsem yaptığım paftaların,maketin fotoğraflarını çekip sizinle paylaşacağım. Yorumlarınızı kesinlikle bekliyorum.
Final haftası ne kadar gelip çatsa da Lavita dizi izlemeyi ihmal eder mi asla!! Yazmadığım süre boyunca 2 dizi geçti elimden gerçi diğeri bitmedi hala bitmek üzere bikaç bölüm kaldı. İlki 'Master's Sun', ikincisi '49 Days'. 49 Days'in 3-4 bölümü kaldı. Master's Sun özetini, hakkındaki yorumlarımı, beğendiğim replikleri paylaşacağım diğer dizim bitsin aynı şey onun için de geçerli. Yalnız 49 Days cidden hoş bi dizi öyle bi kurgusu var ki finalde neler olacak hala kestirebilmiş değilim çok heyecanlıyım.
Bu sırada 3,5 tane kitap okudum. Hepsi de aynı yazar. Jack London. Bir gün kütüphanede keşfettim bi kitabını ve çoğu okuyabildiğim kitaplarını aldım. Zaten biri yarım kaldı o yüzden huçuk yazdım :) Jack London'la ilgili de bir yazı yazacağım, dili kullanış biçimi ve genelde konuları çok hoş tam benlik.
Ayrıca yeni olmasa da ev tuttuk üç arkadaş, baya önceydi aslında taşınmadan önce bahsetmek istemedim ama tutamadım işte çenemi:) 1 Haziran'da memleketime gidiyorum 20 Ağustos gibi döneceğiz evi temizleyip, yerleşeceğiiiiz inşallahh.
Paylaşacaklarım bu kadardı gerçi yazacaklarımın fragmanını yayınlamışım gibi oldu. Sözümü tutabilirim de gün aşırı yazabilirim umarım. Sağlıcakla kalııın.
**öpüldünüz