21 Oca 2014

Zamanda Sıçrayan Kız - 2006

 Şimdi tatildeyiz, biriken bütün film,dizi ne varsa izleme zamanı diyerekten dosyamdaki izlemediğim ne varsa elden geçirmeye başladım. İzler izlemez hemen yazıyorum :)
 Evet karşınıza bi film animeyle geldim. Çok hoş ve dikkat çekici bi konusu olan filmimizin adı 'Zamanda Sıçrayan Kız' . Ne demek bu, nasıl zamanda sıçramak, zıplanan bişey mi bu zaman? gibi sorular aklınızı karıştırabilir ki ben sormuştum kendi kendime hoho^^ Tamam bu kadar soru yeter hemen konuma dönüyorum.
     Filmimizde üç iyi arkadaş vardır. Kızımız Makoto ve diğer kankileri Chiaki ve Kousuke. İki yakışıklı oğlanı da alıp günün belli bi bölümünü sahada beyzbol oynayarak geçirir Makoto.

     Bir gün Makoto okula geç kalır,bisikletine atlar ve büyük bi hızla okula gider. Derse ucu ucuna yetişmiştir hocası da derse geç gelmiştir çünkü yazılı kağıtlarını hazırlamakla uğraşmıştır. Yazılı habersiz olduğu için Makoto sınavdan düşük bi not alır. O gün nöbetçi olan arkadaşıyla sınıfı temizlerler ve sınav kağıtlarını öğretmenler odasına götürmek Makoto'ya kalır. Bütün sınav kağıtlarını topladığı gibi odaya götürür. Tahtaya bişey yazılmıştır Makoto'nun ilgisini çeker, şöyle demektedir: 'Time waits no for one' -film japonca niye ingilizce yazdıklarını bi türlü anlamadım- yani 'zaman kimseyi beklemez.' Makoto'muz ne demek bu ya, niye yazmışlar diye düşünürken diğer yan odadan tak tuk sesler duymaya başlar. 'Allah Allah, kim bu, ne var orada. Gidip bi bakayım' der ve odaya sessizce girer. Kim var orada? diye gezinirken birini görür gibi olur, o irkilmeyle ayağı küçük ceviz gibi bişeye takılır ve düşer. Düştüğü anda bi sürü sayıların ve dişli makinelerin olduğu diyarda dolana dolana uçmaktadır. Ne olduğunu anlamaz ve sadece 'Aaaa!' diye bağırır. Düşerken havaya uçurduğu kitapların kafasına düşmesiyle teknolojik diyardan gerçek hayata dönmüştür. Fakat o sırada odada olan kişi kaybolmuştur. Makoto hayal gördüğünü zanneder. Oradan uzaklaşır.



    Bisikletine atladığı gibi evin yolunu tutar. Evlerine giden yolda yokuşun sonunda trenin geçtiği bi yer vardır. Saat başı tren geçer ve yayaların durması için kırmızı ışık yanar. İşte o yokuştan hızlıca inen Makoto yavaşlamak için frene basar fakat o da ne? Fren tutmuyor!!          
Makoto hızla yokuştan inmektedir, az kalsın bi kadına çarpacakken son anda yön değiştirir fakat tren gelme saati yaklaşmaktadır, ayaklarıyla durdurmaya çalışır bisikleti fakat öyle hızlıdır ki ayakkabısının biri ayağından fırlar, tren gelmektedir ve artık yaya geçidi kapanmıştır. Artık çok geç! 
Makoto ölüme doğru sürmektedir bisikletini. Gözlerini sıkıca kapar ve bisiklet yaya geçidine takılır. Öne doğru fırlayan Makoto trenin önünde bir sinek gibi ezilmişt....Hayır o da ne? Bir kadına çarpmıştır,tren de geçiyordur, yaya geçidine uzaktır. Oysa ki ölmüş olması gerekmektedir. Neden böyle oldu? İşte gerisi size kalmış. Bilim-kurgu üzerine nefis bi anime. Keşke şöyle yapsaydım şöyle olsaydı gibi sorulara yanıt veren her ihtimalde küçücük bi ayrıntının bile değişmesinde hayatımızın nasıl yönünün farklı yönlere çekileceğini gösteren bi film. İzlemelisiniz :) İnşallah çok ayrıntıya girerek anlatmamışımdır, öyle yapmışsam affedin ^^

   Aklımda asılı kalanlar:

  1- Bu film aslı mı bilmiyorum ama versiyonları çok, anime değil normal oyuncularla olan bi versiyonu bile varmış, vaktim olur da izlersem düşüncelerimi sizinle paylaşacağım :)
  2- Filmde eğer ben yapsaydım, onun başına gelseydi, şöyle davransaydım, böyle cevap verseydim gibi bizi de gerçek hayatta çok oyalayan düşünceler gerçekleşseydi nasıl olurdu? sorusuna çok güzel cevaplar veriyor. Aynı olaylar çok küçük ayrıntıların bile değişmesiyle bambaşka olaylara dönüşüyor.
 
3- O yazıyı tahtaya kim yazdı hala çözemedim, ona değindiyse de ben mi kaçırdım bilmiyorum :)


                                                                                                                   Öpüldünüz **

0 yorum:

Yorum Gönder