18 Oca 2014

Kore de Kore işte, inat değil mi?

  - Zırrrrn !
 Bir sabah kapı çaldı, kalktın yorgun yorgun açtın kapıyı. Karşında kargo görevlisi acele bakışlarla süzüyor seni, imzalasa da teslimatı bırakıp gitsem diye. Yarı açık yarı kapalı gözlerinle rastgele imzanı attın. ' Nerden çıktı ki, kim ne yolladı acaba? ' diye düşünürken içinde bikaç belge olduğu belli olan kağıtlar ordusunu çıkardın. Çekler, kredi kartları, bi-iki bilet, pasaport, harita, en leziz restoranlar, görülmesi gereken yerler listeleri, Aman Allah'ım Seul !!! Uykun bi anda kaçtı tabi, gördün Seul'u uyandın hemen. Yanında da bi not bırakılmış:

      Sayın Korecan,
  Bu ay geleneksel kuramız çekildi ve senin de şansın döndü, Seul' e gitmek için kendini öldürüp bitiren korecanların önüne geçmek, onları tekrar hayata döndürebilmek için kurduğumuz dernek şu ana kadar birçok gencin umutlarını tekrar yeşertmekte. Bu kargoda bir aylık Seul tatili için gerekli tüm belgeler bulunmakta, ihtiyacından fazla para, kalacak yer de ayarlanmış durum da. Bununla da bitmedi, OTG ( oppalarla tanışma gecesi)' de organize edildi. Bu tatille kendine gel ve harap etme gençliğini,unutmayın ki biz sizin umutlarınızla varız.
                                                                                                          KKD işbirliğiyle.
                                                                                                      * Korecanları Kurtarma Derneği


 Ahh böyle bişey olsa keşke, rüya gibi olurdu kesinlikle, bir anda kapıda hayallerinle bütünleşmiş bi teslimat. Neyse bence de kendimi çok harap etmemeliyim. Ne diyodum ? Kore de Kore işte !

 - Bütün gün k-pop dinlerim, kendi kendime mırıldanırım.
 - Samimi arkadaşlarımlayken onları  'Annyong!' diye selamlarım.
 - Dizi etkisinde kalıp kendime idol edinirim, onun gibi giyinirim.
 - Ağzımdan bi anda farketmeden telaşla 'Ottoke!' kelimlerini çıkarırım.
 - Yatmadan önce oppalarla tanışma hayalleri kurarım.
 - Seul'e gittiğimde önce nereleri ziyaret edeceğimi düşünür, kendi içimde tartışırım.
 - Annemi ' OMMA ' diye çağırırım.
 - Bi dizi bittiği anda diğerine başlarım, dizi izlemek istemezsem film izlerim.
 - Arkadaşlarıma korece bikaç kelime öğretirim. (konuşuyolar da :D)
                                                                                               *Bende baya Kore psikopatı olmuşum :D
   Buna rağmen;
 - Kendi müzik zevkimden de vazgeçmem, açarım metalimi dinlerim deli gibi.
 - Dış dünyayla irtibatımı kesmem, haberleri mutlaka izlerim ne var ne yok, Müge Anlı bi başka tabi !
 - Kızları alırım, alışverişimizi yapar, gezer, tozarız bütün gün dizi izlemiyorum.
 - Sadece oppaların hayalini kurmam, romantik şarkılar dinleyip olmayan aşkımın ızdırabını çekmesini de bilirim.
 - Derslerim gereği sanatla da ilgiliyimdir, tek meyillendiğim konu Kore değil.
 
     Ama bi insanı ilgi duyduğu konu sayesinde eleştirmek kimin fikriyse ortaya çıksın ! Biz Kore'yi seviyoruz bu özelliğimiz de bi başka ayrıcalık katıyor bize. Hayalleri olan insanlar iyi insanlardır fakat peşinden koşanlar ve ellerinden geldiğince o hayali yaşamaya çalışan, çabalayan insanlarda ayrı bi güzellik ayrı bi tatlılık vardır hayalı ne olursa olsun. İsterse Hindistan yollarında bisiklet sürmek olsun isterse Ege Denizi'nde sörf yapmak olsun. Bizim de hayalimiz bu. Saygı görmek ve istemek en doğal hakkımız.

                      ** Öpüldünüz.

0 yorum:

Yorum Gönder