Bugünkü yayınım Jack London'la ilgili. Yazarımı nasıl keşfettim? 'Yazarım' diyorum çünkü yazdıkları, ele aldığı konularıyla beni kitaplarına çeken ve birden onu sevmeme sebep olan bir yazar, yazarım.
Onunla tanışma hikayem şöyle:
Saat 3'teki dersime bi saat erken gelince, ders başlayıncaya kadar bari biraz kütüphanede takılayım dedim. İçgüdüsel seçtiğim koridorlardan içgüdüsel raflar seçip rastgele kitaplara bakıyordum. İnce, ipincecik bi kitap aldım. Azmış sayfaları, bi saatte okur, bitiririm diye oturdum. Öyle bilindik aşk meşk, tarih veyahut vampir konulu romanlardan sonra ilgimi çekti.
Bahsettiğim kitap Boksör-Jack London. Adından da anlaşılacağı üzere bir boksörün hayatını özetliyor. Maçlar, dövüş ayrıntıları, sahnede gördüğümüzden farklı olarak arkadan ne dolaplar döndüğüne kadar. Açıkçası alışıldık bi dili var. Her çevirilen kitapta olduğu gibi çevirmenlerin kalıplaşmış çevirilerine dayandığı içindir belki. Ama beni cidden avucunun içine aldığı kitap konusu bu değil. Benim gibi hayvansever hatta manyakhayvansever biri olan birisi için London kitapları bulunmaz bir nimet. Yazarımın kızak köpeklerine zaafı var. Zaaftan ötürü ortada iyi bir gözlem var. Ve genellikle kurt ve köpeğin çiftleşmesinden oluşan yavru köpekleri ele alıyor. Evet hepinizin de ' Aaa evet bu kitap biliyorum! ' dediği bir kitap söylüyorum: Beyaz Diş. Hepimizin ilkokulda hocalarının okunacak listesinde yer aldığı kitaplardan birisi.
'Beyaz Diş' kitabında ilahi bir bakış açısı var. Bunun bir avantajıda köpekler insanlar hakkında ne düşünüyor, insanlar köpeklere neden eziyet ediyor, hayvanların arasındaki iletişim nasıl gibi birsürü soruyu cevaplamış oluyor. Acaba bir kızağı mı vardı, köpekleri kızağa mı koşuyordu. Belki de soğuk bir hayatı vardı bu yüzden arası bu kadar iyi bu hayatla. Yazarımın hayatını pek araştırmadım çünkü. Kitap çok hoş okumanızı öneririm.
'Vahşi Doğaya Dönüş' te okuduğum bir kitabı ve konusu yine kızak köpeği. Köpeğimizin adı 'Buck'. Kurt ve köpek baba-anneden çıkmış:) London'ın favori köpek türü.
'Açlar Ordusu' diğer bir kitabı. Fakat bu kitabının konusu pastoral değil, kendi hayatını anlatmış ve oldukça fakir biriymiş. Çoğu zaman dilendiği zamanları da anlatıyor. Fakat sorumsuzluğum ve finallerim yüzünden kitabın iade tarihini geçirdiğim için hepsini okuyamadan okula geri vermek zorunda kaldım. Neyse dönem bitti artık gelecek seneye kaldı :)
Hayvanseverim, hayvanseversin, hayvanseverim, yumcuklarım, mıcıklarım yerim onları.
öpüldünüz**