18 Şub 2014

Geleneksel Japon Evleri: MİNKA


   Neden blog için geleneksel Japon evlerini yani Minka' ları  seçtim? Çünkü son iki haftadır bu konuda araştırmalar yapıp duruyorum farklı ve değişik şeyler ortaya çıktıkça ben de paylaşmak istedim. İlk proje dersim için, konsept olarak da  'Japon evleri' ni, Zen felsefesini seçtim. Umarım düzgün bişeyler ortaya çıkarırım :)

    Zen Felsefesi : Eski Budist okulunun Japonca'daki adı Zen. Daha çok meditasyon anlamına geliyor. Çünkü o kadar çok şey yazılmış ki bu terim için okumaktan gözüm yoruldu ve en basite indirgedikten sonra en kapsamlı anlamı meditasyon, herhalde :)
    Fakat Zen, her alanda ve her yerde kullanılan bir akım, uzakdoğu için. Ve beni ilgilendiren kısım; mimariye de yansımış yansımakla kalmamış, Japon mimarısıyle bütünleşmiş. Hala daha Japon evlerini ne kadar modern yaparlarsa yapsınlar o Zen azıcıkta olsa hissediliyor. Dinginlik, ferah, havadar bir ev, sade, gösterişten uzak ve tamamen ihtiyaç duyulan mobilya ve eşyalar dışında fazlalık yok. Uzakdoğu gibi :)
 
  O zaman araştırdığım kadarıyla bir Minka'da(geleneksel japon evi)  olmazsa olmazlarını paylaşayım ^-^

  Tokonoma: 15. yüzyılda evlerde genellikle bir iç bölüm yapılırdı. Bu bölüm sanat eserleri ve çiçek düzenlemelerine ayrılmıştı. Onur ya da sanat köşesi olarak adlandırılır. Bu iç kısıma 'Tokonoma' adı verilir. Bu kısım çoğunlukla oturma odalarına yapılır, sanırım ülkelerine karşı bi saygı göstergesi olarakta kullanılabiliyor. Yanındaki küçük, tatlı dolaplar da bu bölümün vazgeçilmezleri. Tabi ki onların da bir özel adı var ^-^ Üstteki şirin dolabımıza tenbukuro, alttakine ise jibukuro deniliyor. Gördüğünüz gibi burası bir oturma odası ve ne kadar sade, gösterişten uzak :)
                                                                
                                                                      *      *     *
      Fusuma:  Genelde odalar arası geçişin sağlanması için kullanılan sürgü kapı türlerinden biri, diğerini de yazacağım. Fusuma, saydam olmayan kağıt panellerden oluşturulmuş bir kapıdır. Aslında adını üzerindeki doğa,hayvan vb. motiflerden almıştır. Bu motifler 'fusuma' olarak adlandırılıyor. Hemen aşağıdaki fotoğraflar da görebiliriz, yukarda da görebilirsiniz kapının alt kısmında hafif renkte dağlar yapılmış.



*   *   *
  
Futon
:  Japonlar yüksek yataklarda yatmıyorlar. Zeminle bitişik bi şekilde uyuyorlar. Ah o sırt ağrısı yapmıyor mudur gerçi öyle yatmak daha sağlıklı diye duymuştum ama ben bi gece yerde yatınca mahvoluyorum, neyse konumuza dönelim :) Aslında sadece Japon kültürü değil, uzakdoğunun geneli böyle. Kore dizilerinde de yerde yataklar görüyorum ben hep. Yer yatakları üç bölümden oluşuyor. Yastık; makura, yer döşeği shikibuton, yorgan kakebuton. Pek rahat görünmüyorlar açıkçası ama daha sağlıklı :)


- Bu da farklı bi yatak modeli hem geleneksel hem modern (projemde kullanmak istediğim model de bu :) )

Zabuton: Uzakdoğu'da özellikle Japonya' da çok sık karşılaştığımız şeylerden birisi de ayaksız sandalyeler. Yine ve yine kore dizilerinde görmüşüzdür çoğumuz :) Zabuton sandalyeye verilen ad, mindere ise zaisu deniliyor:


                                                                     *   *   *
Tatami : 
Japonların kesinlikle en vazgeçilmez ev eşyası ----> Tatami. Tatami pirinç kamışlarından örülerek yapılan hasır yer döşemesidir. Bütün odayı onunla kaplarla ve Japon ev büyüklüğü hesaplamalarında tatami kullanılır. Biz mesela 30 m.kare diyorsak onlar 4 tatamilik bi oda atıyorum :) Tatamilerde şu şekilde ;

  Bu kadarlık bilgi yeterli sanırım, japon evlerini konsept olarak kullandığım 1.sınıf projeme buradan ulaşabilirsiniz.
    Öpüldünüz**

14 Şub 2014

To the Beautiful You , 2012



      Bir dizi daha bitti ve finalden sonra ' Of keşke bitmeseydi, iyi ki izlemişim! ' dedim. O zaman sizi bekletmeden hemen güzel dizimizden söz edelim :)
   Kang Tae Joon, dizimizin ana karakterlerlerinden biri, yakışıklı, cool, havalı çocuğumuz sporla uğraşmaktadır, uzun atlama yapmaktadır yani. Dünya çapında yapılan bi olimpiyatta 2.30 cm'lik yükseklikten atlayarak rekor kırmıştır. Ve o meşhur söz tüm dünyaya yayılır :D  'Mucize; çok çalışmanın diğer adıdır.'

Gu Jae Hee, ikinci ana karakterimiz, cici, tatlı bi kızımızdır. Amerika'da yaşamaktadır ve Kang Tae Joon'un bir hayranıdır,olimpiyatları izler, yurtdışında zor zamanlar geçirmiş, pek arkadaş edinememiş ve dışlanmıştır ve üzüldüğü zamanlarda Tae Joon'un meşhur sözünden güç alır. Fakat atletimiz Yips Sendromu olduğunu düşündükleri bi hastalığa yakalanır ve spora bi süre belki de hayatoı boyunca ara vermesi gerekmektedir. Kızımız da onun tekrar atladığını görebilmeyi ve ona yardım edebilmeyi kendine görev edinerek Kore'ye Tae Joon'un yanına gitmeyi kafasına koyar. Fakat Tae Joon erkek lisesinde okumaktadır. O yüzden onunla aynı okula gidebilmek için saçlarını kestirir, kayıt-nakil işlemlerini halleder ve hanım hanımcık kızımız bebek yüzlü bir oğlana dönüşerek Kore'ye gider. Ve en güldüğüm sahnelerden biridir, çocuğa ilk günden felaket rezil olmuştu :D :D

   Cha Eun Kyul, dizide çok sevdiğim bi tiplemeydi. Çok tatlı, morali yerin dibinde bile olsa daima gülen ve her anını çekerek sosyal hesabına yollardı :D Eun Kyul ile Jae Hee iyi arkadaş olurlar, çünkü ilk günden diğre öğrenciler yeni nakil öğrenciyle uğraşırlar fakat Eun .Kyul ona öyle davranmaz böylece aralarında bi dostluk başlar. Haa bu arada kızımızda yurda yerleşir ve bakın kimin odası boş ve müsaittir? Tabi ki Tae joon !
 
Jae Hee, yurtta bazen zor zamanlar geçirir ama komik, o sahnelerde çok gülmüştüm. Eun Kyul ve yurt başkanı kendi odalarındaki tuvalet dolu olunca direk bizimkilerin tuvaletlerini kullanıyorlardı ve kızın yanında hem de hiç utanmadan yapıyorlardı tabi ki Jae Hee ' Ben kızım, gidin başka yerde yapın' diyemez ve çıkın bu çok ahlak dışı diyebilirdi sadece ve onlar çıkmazdı :D
 
   Ya Tae Joon napıyordu? Kıza bir pislik gibi davranıyordu hatta onu bikaç kere odasından kovdu, üstüne çantayı da fırlattı resmen :/ Ama her seferşnde odaya geri dönmesinin bir yolu mutlaka oluyordu bu da işime gelir zaten ikisinin komik ve hoş anılarını izlemek çok güzeldi. Zaten sonra bi hoşlanmalar falan ^^

   Aklımda asılı kalanlar :


   1.  Kızımız her seferinde onun tekrar atladığını görebilmek için herşeyini verebileceğini, ona bi borcu olduğunu söyleyip durdu hani onun yüzünden mi hastalandı da bişey mi oldu ben mi kaçırdım bilemiyorum :)
 
  2.  Oğlan görünümlü kızımızın kız olduğu o kadar belliydi ki bi gülüşünden anlayabilrisiniz. Tam bir güzellik yüzü, davranışlar da aynı şekilde. Sonra düşündüm ben burda yapsam böyle saniyesinde ortaya çıkarım fakat yine sonra düşündüm orda erkekler kendilerine bakıyorlar ve bebek yüzlü olmak sıradışı bişey değil. Aman neyse işte :D

 3. Eun Kyul !! Sen o kadar tatlı , bir o kadar sevimli, seviyorum seni :D Reddedilmesine çok üzüldüm ben bile üzüldüm o üzüldüğünü belli etmedi ve hep güldü canım ya, onu cidden çok seviyodum, pozitif  kişilik :)

                                                                                                             ** Öpüldünüz

8 Şub 2014

SS501 den farklı bir tarz, Park Jung Min !


  Park Jung Min'in SS50'den farklı bi tarzı var ve solo albüm yapmış. İlk dinlemeye başladığımda şarkılarına ve tarzına bayılmıştım, bikaç gündür aklımdaydı yazmak bugüne kısmetmiş :). Diğer bi garibime giden şey şarkıların çoğu Japonca, solo kariyerini orada yapmış. Grubun şarkılarını da çok seviyorum fakat kendi şarkılarının türü biraz daha rock müziğe hitap ettiği için de ilgimi çekiyor, elektro gitar solo kısımları çok hoş ^-^
  Evet biraz geçmiş kariyerinden bahsedelim, biraz araştırdım (ilk defa üşenmedim:D) ve şu bilgileri buldum :) :

  - 3 Nisan 1987' de, Seul' de doğmuş Jung Min' imiz. ( benimle aynı burç uu ^^ )
  - SS501' e 2005 yılında katılmış ve üye seçmelerinde 2. olmuş.
  - Solo kariyerine Japonya'da 'Bonds of Boys'(2010) müzikali ile devam etmiş. Şimdi anladım neden şarkılarının Japonca olduğunu :)
  - 'Fondant Garden' isimli bi kore-tayvan dizisinde yer almış.
  - 2012 yılında Romeo ismiyle Japonya' da yeni bi albüm çıkarmış ve hayranlarını şaşırtmış.
  - 2012 yılının Kasım ayında Romeo karakterinden çıkarak Kore'de albüm çıkarmış ve 
' Beautiful '  için klip çekmiş ve hayranları tekrar şaşırmış. Ben bu şarkıyı eskileri kadar beğenmedim ama seçim size kalmış :)

 
   Benim beğendiğim şarkıları: Şarkıları dinlemek için şarkıların üzerine tıklayınız :)
   - Devil 
   - Give Me Your Heart
   - No Turning Back
                                                                                                               Öpüldünüüz **

3 Şub 2014

My Little Hero, 2012




 Evet, karşınızda başrolünde koreli bi çocuğun oynamadığı kore filmi, 'Benim Küçük Kahramanım'.    
   Ülkede bi müzik yarışması düzenlenmektedir. Kural şöyle; 4 tane direktör, arkaları yarışmacıya dönük olarak dinlerler,sanırım arkaları dönüktü :) Böylece yarışma daha adil olacaktır. Ve seçtikleri çocukları eğiterek performanslarda başarılı olmaları sağlanacak ve en sonunda bi galip belirlenecektir. Bizim direktörümüz bilmeden filipinli aileden gelen koreli bi çocuğu seçer ve öğrenince istemez çocuğu. Sanırım koreli olmadığı içindi.     
Gelelim çocuğumuza, babası tarafından terkedilmiştir ve annesiyle kendi hallerinde bi yaşam sürmektedirler. Çocuğumuz müziğe karşı çok heveslidir   ve sesi de uygundur. Yumuşacık bi sesi vardı çok ince çok tatlıydı. Direktörümüz onun bu çabasını görür, fakat kendi çıkarlarına kullanmak ister. Ama sonra insafa gelecek olan direktörümüz çocuğun kazanması için çok çaba sarfedecektir. Masum bi çocuğun körü körüne müziğe bağlandığı ve istese neler başarabileceğini anlatan bi film. Müzikal seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim :)

 
                                                                                                                    **Öpüldünüz